12 Ağustos 2009 Çarşamba

Bebeklerimizin Dilinden (1)

Merhaba Babacım;
Uzun süren yolculuğumdan sonra, işte geldim, aranızdayım. Beni ne kadar özlediğini dahası ne kadar merak ettiğini biliyorum. Ben de seni ve annemi çok merak ediyordum. İçerdeyken yaptığımız sohbetler sayesinde sesini duyunca hemen tanıdım seni.
Beni görünce şaşırabilirsin çünkü hayalinde kurduğun bebeğe benzemeyebilirim. Doğum annem için olduğu kadar benim için de yorucu bir süreçti. Bu nedenle tenimin rengi biraz koyu, kafam Bart Simpson; un kafası gibi hunileşmiş, 9 ay boyunca amniyo sıvısının içinde keyif çatmaktan cildim buruşmuş ve gözlerim şaşıysa ve senin yüzüne bakarken hedefi tutturamıyorsam sakın şaşırma: Her şey yolunda, zaten kısa bir süre sonra bana alışacaksın ve ilk izlenimin sırasında duyduğun şaşkınlık ve heyecan yerini derin ve tarif edilemez bir sevgiye bırakacak.
Beni kucağına almaktan çekinme. Evet, haklısın; çok miniğim ama sandığından daha güçlüyüm, gerekli özeni gösterip kucağa alma konusundaki prosedürlere uyarsan, her ikimizde bu olağanüstü dakikaların keyfini çıkarabiliriz. Benim varlığıma alışmak, İhtiyaçlarımı anlayıp onları gidermeye çalışmak sana zor gelebilir. Dur, hemen iç çekme; olaya bir de benim tarafımdan bak lütfen: Sıcacık ve güvenli ortamımdan henüz ayrıldım. Benim için her şey yabancı, nefes almak, sesler, kokular, ışık; Sanırım benim işim seninkinden daha zor.
Bu süreçte seni biraz zorlayabilirim. Bol bol ağlamak benim yegâne görevim, buna da alışsan iyi olur. Acıktığımda, altımı kirlettiğimde, üşüdüğümde, uykum geldiğinde, yabancı bir ses duyduğumda, karnım ağrıdığında hep ama hep ağlayacağım. Hatta sadece canım istediği için, ya da senin kokunu özlediğim zamanlarda da bu işlemi başarılı bir şekilde yerine getirmem gerek Bir süre sonra beni bir kitap gibi okumaya başlayacaksın ve gak dediğimde süt, guk dediğimde temiz bez, uaa dediğimde gaz masajı, kucakta sallama, arabaya bindirip dolaştırma, klasik müzik seansları, birlikte dans etme ve aklına bile gelmeyecek şeyleri daha ben ağlamaya başlamamışken yapıyor hale geleceksin.
Sana bir tüyo vereyim, bu dönemde en çok sen ve annemle yüz yüze, cilt cilde olmaya ihtiyacım var. Zaten benim dayanılmaz kokuma karşı koyamayıp bunu bol bol yapacaksınız ama ben yine de söylemek istedim. Hani olur ya, belki bir an TV; deki maça dalarsın ya da işten eve çok geç dönersin, belki de bir önceki gece size yaşattığım beklenmedik gece nöbeti sonrası uykusuzluğun gözlerinde yarattığı ağırlığa dayanamayıp beni ihmal edebilirsin. Bütün bunlar beni bağlamaz, bana istediğimi vermezsen ağlarım, çok ağlarım hem de.
Aslında bu noktada seninle bir uzlaşma yapabiliriz. Beni sıcacık kucağına, kalbinin yanına alıp, minik ve ritmik dokunuşlarla sırtıma masaj yaparsan, ben de bu sırada senin maç izlemene, ayaklarını uzatıp dinlenmene, hatta tek gözün açık halde bir süre şekerleme yapmana izin verebilirim. Herhangi bir aksilik çıkmadığı sürece (karnımın acıkması, bezimi kirletmem, bulunduğum pozisyondan sıkılmam, kolik illetinin olası ziyareti, üşümem, sıcaklamam vb. gibi) ağlamayıp çok uslu olacağımdan emin olabilirsin. Tatlı ve sıcacık kokum eşliğinde sana sunduğum bu anlaşmanın keyfini çıkarmanı şiddetle tavsiye ederim, aksi halde olacaklardan ben sorumlu değilim.
Ha, bu arada, senin sesinden şarkılar dinlemek de çok hoşuma gider haberin olsun. Belki bilmiyorsun ama annemin karnındayken, sen benimle konuşmaya başladığında kafamı hemen sesin geldiği yöne çevirip seni dikkatle dinliyor ve “İşte benim babam” diyordum. Alışık olduğum ve bana huzur veren bu sesten çıkacak tınılardan mahrum kalmak istemem doğrusu.
Sen benim için annemden daha farklısın, her şeyi anneme bırakma. Bebekler belli bir süre sadece annelerinin bakımına ve ilgisine muhtaçtır tantanalarını da unut lütfen. Kim söylemişse hiç de doğru değil. Annemle aramda daha farklı bir bağ olduğu kesin, bak ona bir şey diyemem, ama sen de benim diğer parçamsın, canımsın, babamsın.
Bakımım için gerekli şeyleri yapabildiğince yapman, aramızdaki bağı daha da güçlü kılacaktır. Hem sen bunları yaparken annem de biraz dinlenmiş olur. Böylece ben mutlu olurum, annem mutlu olur ve sen mutlu olursun
Sonuç olarak babacım, iyi ki geldim ve iyi ki sen benim babamsın, dünya seninle güzel.

1 yorum: